Üretmek çok keyifli bir şey. Daha doğrusu ürettiğin bir şey bittikten sonra yaşadığın haz. Bugüne kadar sadece istediğim şeyleri istediğim zamanda yaparak bir şeyler yapmaya çalıştım. Ancak şimdi durum biraz farklı, malzemelerimin azlığı tokat gibi suratıma vuruyor, daha da doldurmaya çalışıyorum... Dolma süreci hep olacak ve hep yetersiz kalacak bunun da farkındayım... Ancak ve ancak bu işi mesleğim olarak yapmak istiyorsam, ısmarlama işlere ve zamanlamaya dikkat etmem gerekiyor. Bunu öğrenmem lazım.
15 aralığa bitmesi gereken bir oyun var. Dilenci Sherman hayal kırıklığını bir an önce yaşamalı ama Görkem de ona yardımcı olmalı.Peki Görkem'e kim yardım edicek?
herkesin aksine bloguma sorunlarımı yazmamaya özen gösterdim çoğu zaman, ama bu sefer yazmak ihtiyacı duydum.
Buradan tüm dilencilere yolluyorum. The Doors- Break on through keyifle dinlesinler. Dilenmekten vazgeçmesinler verenin bi yüzü vermeyenin götü karaymış.
Haydi iyi pıtlatlamalar...
hanimiş beyaz tavşan....
Thursday, December 11, 2008
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
1 comment:
Üretmek ve kabızlık ve sen ?
Yahu Görkem Türe kendine gel. Yetinme ama kabızlık deme yoksa ayıp edersin.
O kocaman kafanda dönen güzellikler bunları insanlara anlatma derdin, ve hissettiğin tüm güzellikler... Üretemiyorum dersen dayak yersin.Yer misin ? yemez misin ?
gelen var giden var gelen var giden var...
Post a Comment